Menü
ANA SAYFA
AKTÜALİTE
EDiTÖRDEN
HiKAYELER VE YAZILAR
SALİHLİ SANAT DOSTLARI
SPOR SERVİSİ HABERLERi
AYIN KiTABINI TANIYALIM
R Ö P O R T A J L A R
ŞAiRLER-ŞiiRLER
TÜRKİYE'Yİ TANIYALIM
Salihli-MANİSA ve Rotterdam-HOLLANDA
KARAKALEM
YAZARLAR-HABERCi
=> Bülent Türker (Tiyatrocu Gülçin Zeytinoğlu)
=> Bülent Türker (Yağmur Hürbaş İle Dobra Dobra)
=> Hüseyin Kızılca (Biz İnsanlar Var Olan)
=> Hüseyin Kızılca (Afrika, Açlığın en Yoğun)
=> Mustafa Toga (Açlık Sınırı)
=> Mustafa Toga (Örnek Başkanlarımız)
=> Mustafa Toga (Bekle Beni "İstanbul")
=> Mustafa Toga (Diyardan Diyara!)
=> Mustafa Toga (Milletvekili Adaylarından Birisi)
=> Nuri Gerek (Küresel Değerler)
=> Nuri Gerek (The Power of the Majority)
=> Gülgün Yalvaç (Kadın olmak)
=> Gülgün Yalvaç (Gizli Kahramanımın Jesti)
=> Gügün Yalvaç (O Benim İkinci Anamdı)
=> Gülgün Yalvaç (Ah Alpi Ah..! Anılara Boğdun Bizi)
=> Gülgün Yalvaç (Devlet Babamı Çok Sevdim)
=> Gülgün Yalvaç (11. Şiir Şölenimiz ve Demokrasimiz)
=> Gülgün Yalvaç (Şiir Şöleni Değil Demokrasi Bayramı)
=> Gülgün Yalvaç (Güleriz Ağlanacak Halimize)
=> Gülgün Yalvaç (Oy Mehmedim Mehmedim!)
=> Gülgün Yalvaç (Sesimizi Duyan Yok mu?)
=> Gülgün Yalvaç (Ayşe'm Geleceğe Umutla Bakıyor Ama!)
=> Gülgün Yalvaç (L.. Olsun Benim İnsan Sevgime)
=> Gülgün Yalvaç (Bölge Değil Türkiye'nin Hastanesi)
=> Gülgün Yalvaç (Hani Emeğimize Saygı)
=> Ahmet Demir (Efsaneler Ülkesi)
=> Ahmet Demir (Ergene Nehri ve Çevre Kirliliği)
=> Ahmet Demir (Öğretmenlerin Ek Göstergeleri)
=> Ahmet Demir (Medyada Kültür ve Sanat)
=> Ahmet Demir (Çevre ve Ekolojik Denge)
=> Ahmet Demir (Filistin)
=> Emine Uysal (Eyvah Meleklerim)
=> Emine Uysal (İksir)
=> Latife Uğur Turki (Ya Rasulallah)
=> Latife Uğur Turki (İftar Yemeği)
=> Latife Uğur Turki (Katile Mektup)
=> Rasim Aşın (Türkiye'de Çocuk Tiyatrosu Felsefesi)
=> Rasim Aşın (Deniz ve Halik Misali)
=> Rasim Aşın (Çocuklara Sanat Eğitimi Verme Tuzağı)
=> Gülgün Yalvaç (13.Yılın Ardından Babama Mektup)
=> Gülgün Yalvaç (Bu Gençleri Hiç Unutmayacağız)
=> Gülgün Yalvaç (Umudun Simgesiydi Ama!)
=> Gülgün Yalvaç (12. Bizim Ece Şiir Şöleni-2015)
=> Gülgün Yalvaç (Bizim Ece Şiir Şölenimiz)
=> Gülgün Yalvaç (Anasız Anneler Günü)
=> Gülgün Yalvaç (İşini, Aşını, Eşini !)
=> Nuri Gerek (Türkiye Önemli Bir Dönemece Giriyor)
=> Gülgün Yalvaç (Her Ölüm Erken Ölüm)
=> Rasim Aşın (Kıy Ege ve Ege Tiyatrolar Birliği Buluştu)
=> Gülgün Yalvaç (Canımız Yanıyor, Salihlim Yasta)
=> Latife Uğur Turki (Acı Yirmi Üç Yaşında)
=> Gülgün Yalvaç (Sanat Dostları Cezaevinde ?!)
=> Gülgün Yalvaç (Bizi Affet Şehidim)
=> Gülgün Yalvaç (Umudun ve Mücadelenin Bir Diğer adı: Salika
=> Latife Uğur Turki (Hasret Kaldık Yüreği Güzel İnsanlara)
=> Latife Uğur Turki (Gülen Yüzü Gülmez Oldu)
=> Latife Uğur Turki (Dile Kolay Ümit Gideli 26 Sene Oldu)
=> Atilla İpek (Yalın ve Duru Olarak Yazıyoruz)
=> Gülgün Yalvaç (Destek Gazeteci Deneyimlerini Anlattı)
=> Gülgün Yalvaç (Salihlili Olmak Bu muydu)
=> Gülgün Yalvaç (Ne Oldu da Biz Böyle Olduk)
=> Gülgün Yalvaç (Güle Güle Git 2016 Seni Hiç Sevmedim)
=> Gülgün Yalvaç (Salihli Müziğe Doydu)
=> Rasim Aşın (Çocuk Tiyatrosu Hakkında)
=> Rasim Aşın (Çocuk Tiyatrosu Uyarısı)
=> Ferhat Coştur (Şirket)
=> Ferhat Coşdur (Gynasium)
=> Ferhat Coşdur (Poşet Reklamı)
=> Ferhat Cosdur (Esnaf ve Sanatkarlarin kapatilmasi Anayasaya aykiridir)
=> Ferhat Cosdur
=> Bülent Türker
=> Hüseyin Kizilca
=> Mustafa Toga.
=> Gülgün Yalvac.
=> Latife Ugur Turki
=> Mehmet Nuri Gerek
=> Yrd. Doc. Rasim Asin
L i N K L E R
V i D E O L A R
Ziyaretçi Defteri
İletişim : mustafa_toga@hotmail.com
Arşiv-I ...... H A B E R L E R : 001-200
Arşiv-II .... H A B E R L E R : 201-341
Arşiv-III ... H A B E R L E R : 342-414 .......... 2304-2404
Arşiv-IV ... H A B E R L E R : 415-522
Arşiv-V ..... H A B E R L E R : 523-642
Arşiv-VI . H A B E R L E R : 643 - 800
Arşiv-VII. H A B E R L E R : 801-1101
Arşiv VIII. H A B ERLE R: 1102-1500
Arşiv-IX. H A B E R L E R: 1501-1850
Arşiv-X.. HABERLER: 1851-2150
Arşiv-XI.. HABERLER: 2151-2303
 

Nuri Gerek (Türkiye Önemli Bir Dönemece Giriyor)

 


TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR DÖNEMECE GİRİYOR

 

Bu seçimle Türkiye önemli bir döneme giriyor. Sizden önemli demokratik hakkınız olan oyunuzu kullanırken bir daha düşünmenizi istiyorum. Kime oy vereceğinizi iyice sorgulayın diyorum. Sorun sadece bireysel veya ülke olarak Türkiye’nin kurtulması sorunu değil zira. Dünyamızın çevre sorunları var ve bu insanların doyumsuzluğu ile çözülemez. Oyunuzu sosyal sorumluluk projeleri ve yeşil hedefleri olan bir partiye vermenizi istiyorum.

Dünyamızda iklim değişikliği ve tüketim toplumunun kontrol edilmesi ve sürdürülebilir bir düzen için neler yapılması gerektiğini tartışırken ülkemiz ihtirasa kapılmış liderlerin peşinden gidiyor. Yerleşik düzene hizmet eden partiler devamlı gündemde.

ÇEVRE BİLİNCİ VE SOSYAL SORUMLULUK

Atmosfere salınan gazlar dünyayı gittikçe ısıtıyor. Dünyamızın ısınmasına neden olan sera gazları; su buharı, karbondioksit, metan ve sanayi atığı gazlardan klor, karbonlar, kurşun, civa, toksik ve sularımıza ve toprağa zarar veren PCB’ler ve plastik ısınma konusunda sebep oluyor. Son dönemde fosil yakıt kullanımın artışı ve ormansızlaşma dünyanın her yerinden, okyanusun dibinden dağların zirvesine kadar, etkisini gösteriyor.

Kuzey kutbu kötü sinyaller veriyor, buzullar eridi, deniz seviyesi yükselerek sahil kesimlerini tehdit ediyor, mevsim dengeleri bozularak tarımı zorlaştırıyor, doğal ortamda yaşayan hayvan yok denecek kadar az zira uygun habitat kalmadı. Öte yandan büyük ve küçük baş hayvanların yoğun tüketimi çevreye başta metan gazı salınımı ve su tüketimi olmak üzere çok ağır yükler getiriyor.

İklim değişikliği gerçeğini bunla ilgili tüm bilim dalları kabul ediyor. Nükleer enerji gibi basit çözümler ile enerji sorununun önüne geçilemez. Henüz geç değil ama değişikliği getirecek partiye yönelmek zamanı çoktan geldi geçiyor. Gelişmiş ülkelerde en tutucu partiler bile çevre ajandasını en başa koymuş iken Türkiye’de herşey lafda kalıyor.

Dünyamız hibrit, manipüle edilmiş, yani genetiği ile oynanmış tohumlara yöneldi. Gıda ihtiyacını kısa vadede çözmemiz ekolojik dengeleri bozuyor, sürdürülebilir bir yolda değiliz.

Yeryüzündeki su kaynakları, okyanuslar denizler, akarsular, ırmaklar, karlar, buzullar ve yer altı suları dönüşümü olmayacak şekilde kirleniyor. İçilebilir ve sulama yapılabilir tatlı su kaynakları önemli ölçüde yetersiz ve gelmeğe devam ediyor. Tuzlu sudan medet umanlar bunu arıtmanın çok pahalı ve çok enerji isteyen bir yöntem olduğunu unutuyor. Sadece güneş ve rüzgar enerjisi ile pek çok sektörde enerji ihtiyacının karşılanamayacağını bilincinde değil henüz pek çoğumuz.

TATLI SU KAYNAKLARININ AZLIĞI

Dünyada bulunan suyun sadece yüzde 1 (evet % 1) kadarı içilebilir tatlı su kaynaklarından oluşuyor. Mevcut endüstriler bunların bulunduğu bölgelerde yoğunlaşmış durumda. Tarımda başarısız kitleler deniz ve akarsu kenarlarındaki şehirlere göçerek bu kirliliği ve tüketimi artırıyor. Sınırsız tüketim arzumuz ile başta su olmak üzere kaynakları kurutuyoruz. İklim değişikliği su kaynaklarının tükenmesinde önemli bir rol oynuyor.

Ormanları gönlümüzce kesip, parçalarıyla lüks bir şeyler yapıyoruz, uzun uzun kuleler dikmek suretiyle dünyada yer fazla alan işgal etmediğimizi sanısı ile yaşıyor, yapay göller yapıyor ve şehirden uzak temalı yeni şehirler inşa ederek avunuyoruz. Yağmur ormanları yok olurken, yapay ormanlara ticari amaçlarımız için mono kültür oluşmasına neden olan türleri ekiyoruz. Sadece ülkemizde milyonlarca kök ağaç dikildi yalanına inanıyoruz. Fırsat buldukça şehirlerden hava kirliliği, stres ve başka bir sürü nedenle kaçıyoruz ama hiçbir lüksümüzden feragat etmiyoruz. Yeni yapılan şehirden uzak uydu şehirlerde yapay göllere bakarak çözümün bu olmadığını sezinleyenler bile çareye kafa yormuyor.

ORMANLAR

Ormanlar yok ediliyor. Bunun sonucunda topraklar faydasız hale geliyor, mevsimlerin dengesi bozuluyor. Bedenimiz ve beynimiz oksijen yetersizliğinden yorgun düşüyor. Doğal olarak kendi sonumuzu hazırladığımızı biliyoruz ama karbon ve metan dolu hava ve çevrenin farkına varamayacak kadar kafalar aptallaşıyor.

TÜKETİM ÇILGINLIĞI

Bu kötülüğün sanayi devrimi ve tüketim çılgınlığı ile başladığını ve ihtiyaç dışı eşya ve gıdalar aldığımız unutuveriyoruz. Birçok ürün kullanılmadan veya ömrünü gerçek anlamda tüketmeden çöpe atıldığında yenisinin üretilmesi ve tabii ki üretildiği an hızla tekrar tüketilmesi gibi bir kısır döngüye gidiyor.

İŞ GÜCÜ UCUZLUYOR, ÜRÜNLER SIĞLAŞIYOR

Her geçen gün artan ve ucuzladığını düşündüğümüz sektörler aslında hızla artan değersiz ama ucuz olmayan ürünlere dönüşüyor. Aslında ucuzluyan tek şey iş gücü. Hammaddeden azalıyor ve kimyasallar artıyor. Sağlık hizmeti artarken, tedavisi pahalılaşan hastalıklar çoğalıyor.ucuzlayan insan hayatı aslında… tüketim hızla büyüyor. Her şeyi tüketiyoruz, dünyayı tüketiyoruz, dünyanın her türlü kaynağına dokunduk. Artık el değmemiş bir kaynak bilmiyoruz. Bulduğumuz herşeyi endüstriye açıyoruz, aslında sır gibi saklamamız gerekenleri başka uluslar nasıl olsa alıp tüketecek diye biz bir an önce tüketmenin yolunu bulup, keyfine bakıyoruz.

Yarın oy verirken bunların hepsini bir kefeye koyun sonra size daha fazla refah umudu veren yerleşik düzenin sağında veya solunda görünen ama sadece kısa vadeli çıkarları için yarışan partilerden uzak durun.

Dünyaya örnek olacak bir Türkiye için çalışmak istediğinizi ve sağduyulu olduğunuzu biliyorum. Sizden kendisiyle ve çevresi ile barışık bir partiye oy vermenizi rica ediyorum.

Mutlu bir gelecek maddiyatla değil paylaşmakla olacaktır!

 

Nuri Gerek

Yeminli Tercüman ve Mütercim                                6 Haziran 2015










Bugün 657293 ziyaretçi (1711696 klik) kişi burdaydı!
 
Her Gün Yeni Bir Başlangıçtır.....Toga Medya.....2006 dan bu yana

“Düşünce, Aktüalite, Edebiyat”




TÜRKİYE
 
Copyrigt 2014 ..... Her Hakkı Saklıdır ..... Design by TogaMedya
Sitemizde yayınlanan haberler kaynak gösterilmeden kullanılamaz. mustafa_toga@hotmail.com ve info@togamedya.net adresinden bize ulaşabilirsiniz…